UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

HER YAZDIĞI ŞİİR İNSANIN İÇİNE İŞLEYEN, SİYASİ GÖRÜŞLERİ SANATININ ÖNÜNE GEÇİNCE YAŞAMI VE ÖLÜMÜ AHMET KAYA’DAN FARKSIZ OLAN ŞAİR...

HER YAZDIĞI ŞİİR İNSANIN İÇİNE İŞLEYEN, SİYASİ GÖRÜŞLERİ SANATININ ÖNÜNE GEÇİNCE YAŞAMI VE ÖLÜMÜ AHMET KAYA’DAN FARKSIZ OLAN ŞAİR...

HER YAZDIĞI ŞİİR İNSANIN İÇİNE İŞLEYEN, SİYASİ GÖRÜŞLERİ SANATININ ÖNÜNE GEÇİNCE YAŞAMI VE ÖLÜMÜ AHMET KAYA’DAN FARKSIZ OLAN ŞAİR...

Şiirle ilk tanışmam, dedem Teşkilat Mustafa’nın sayesinde ufak yaşlarımda gercekleşmişti. Rakı sofrasında balık bitti mi, çıkarırdı cep ajandasını şiirlerini okurdu. Bana her yaş günümde bir şiir yazar, ilk rakı-balık soframızda da kendi tarzıyla şiirlerini okurdu… Şimdi 87 yaşında ve hala şiir yazar, sofrada balık bitince de şiirlerini okur yine…

 

Kısacası Teşkilat Mustafa sevdirdi kardeşime ve bana şiiri…

 

O beni şiirle tanıştırınca ben de sayesinde Sabahattin Ali’yle tanıştım. Ve bugün Sabahattin Ali’nin 65’inci ölüm yıldönümünde  bir şeyler yazmadan duramadım…

 

Ben geçmişte yaşamış olan sanatçıların, sanatlarının yanı sıra yaşamlarına da bir göz atılması gerektiğinin taraftarıyım… Öyle didik didik etmeye de gerek yok, önemli noktaları yakaladığınızda o bestelerin, şiirlerin veya resimlerin nasıl ortaya çıktığını anlıyorsunuz…

 

Mesela, Beethoven’ın duyma kaybı yaşadığını bilmeden “5th Symphony”yi nasıl bir isyanla yazdığını veya Modigliani’nin insanlara güvensizliği yüzünden portelerinde insanların gözlerini çizmediğini bilmezseniz, o resimleri ve besteleri anlamsız bulursunuz…

 

Buraya kadar iyi güzel…

 

O sanatçıların hayatlarındaki dönüm noktalarını bilmek lazım ama sanat konusunda kavrayamadığım tek nokta, sanatçıların “siyasi görüşlerini” bilmek veya önemsemek ne katabilir ki bize…

 

Yakın geçmişe baktığımızda Ahmet Kaya da Sabahattin Ali’nin yaşadıklarını yaşamış bir sanatçı mesela…

 

Sabahattin Ali’nin de şiirlerini okuduktan sonra hayatına bir göz atmışlığım vardı. Siyasi görüşü yüzünden birçok zorluklar yaşamış...

 

Benim siyasi görüşüm ne Sabahattin Ali ne de Ahmet Kaya’nın görüşleriyle aynı doğrultuda… Tamamen zıt taraftayım ama iki sanatçının da eserlerine hiçbir zaman ön yargıyla yaklaşmadım, yaklaşamam da…

 

Çünkü ben siyasi görüşlerin duygusal boyutlarda değil, mantıksal çerçevedeki düşünceler olduğunu düşünüyorum…

Bu mantıksal düşünceleri(Siyasi Görüşleri) de hiçbir sanatçının eserinde hissedemiyorum… Ne Sabahattin Ali’nin hapishane şiirlerinde kendimi hapishanede olan bir solcu yerine koyuyorum ne de “Çırpınırdı Karadeniz” türküsünde “Çırpınırdı Karadeniz bakıp Türk’ün bayrağına derken” Türk bayrağına başka anlamlar yüklüyorum…

 

Hiçbir sanatçının siyasi görüşlerini sanatına entegre edebileceğini düşünmüyorum… Tabi belediyelerin seçim zamanı otobüslerinde çaldığı “Jingle” tarzı ticari-devşirme şarkılar hariç…

 

Sanatların siyasi görüşler yüzünden yargılanmasını hiç mi hiç doğru bulmuyorum…

 

Sanatın yargılanması için bence referandumdan da öte şeyler gerekiyor… Türkiye’de yaptığınız bir şarkı sevilmeyebilir ama şarkının ezgileri Uganda’da sevilebilir. Sanat global bir şey, sanatı yargılamanın hiçbir ülkenin tekeline düşmemesi gerektiğini düşünüyorum…

 

Yargılasanız bile, başka ülke alır o sanatçıyı mezara kadar kendi ülkesinde tutar.. Bir parti gider, bir parti gelir ama o mezarlar başka ülkelerde kalır… (Örneği çok)

 

Sanatçı ne kadar suçlu veya suçsuz olsa da sanatına saygı duymak lazım…

 

Sanatı yargılanan ve hayatı bu zorluklarla geçiren Sabahattin Ali’nin ölüm yıldönümünde de çok kısa da olsa bir şeyler yazmak istedim… “O”nun hayatındaki acıları okurken, siyasi görüşü hiçbir zaman umurumda olmadı… Fakat çektiği acıları, zorlukları hissettikçe şiirlerini anlamak ve farklı gözden bakmak bana çok şey kattı…

 

Bana her şiirinde yaşattığı duygular için teşekkür ediyor ve Allahtan rahmet diliyorum…

 

İşte O’nun en sevdiğim şiirlerinden bir tanesi…

 

 

ÖYLE GÜNLER GÖRDÜM  

 

Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp
Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu,
Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp,
Hayaller alev alev beynimi yakar oldu.
Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp
Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu.

Her sabah ilk ışıklar gözlerimi oyardı,
Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı.

Öyle günler gördüm ki, duvarlar gelir dile,
Gözümde canlanırdı eşkıya masalları.
Varlığımı sarardı, hain bir isteyişle
Görmediğim yumuşak bir düşmanın elleri
Kafada çelik gibi fikirler dursa bile
Kalplerin eksik olmaz böyle zayıf halleri:


Bazen kendi kendimin elinden kurtulurdum,
Kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum.

Öyle günler gördüm ki, dost dediğim insanlar
Ben yanına varınca dudağını kıvırdı.
Bir zamanlar yanımda ağız açmayanlar
Sırtımı sıvazladı, bana öğüt savurdu.
Silahsız gördüğüne saldıran kahramanlar
En alçak tekmelerle beni yere devirdi.

Ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı.
Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı.

Öyle günler gördüm ki, tabanca sakağımda
Tasarladım aydınlık dünyayı bırakmayı
Gönlüm acıklı buldu, en ateşli çağımda
Sönük bir yıldız gibi boşluklara akmayı
Tabancanın namlusu ısındı yanağımda,
Parmağım istemedi tetiğini çekmeyi

Bir sonbahar yağmuru gibi içim ağlardı
Bir şeyler fakat beni yasamağa bağlardı.

Ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsam
Sanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmuştur,
Dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam
Etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur.
Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam:
Seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur

Yaşlar ki bir ırmaktır, dertleri sürür gider,
Gözyaşları içinde seneler yürür gider.

Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman,
Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü.
Dizlerim bir batakta yorgun yattığı zaman
Bacaklarıma kuvvet veren senin hızındı.
Yaşaran gözlerimde, güneş battığı zaman
Sıcak bir yuva gibi tüten senin dizindi.

Sen aklıma gelince her şey gülümserdi.
Ağaçlar şarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi.

Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi:
Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum.
Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı:
İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.
Görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı:
Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum.

Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de,
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.

 

Twitter: https://twitter.com/OgulcanTanriyar

E-Mail: ogulcantanriyar@ucankus.com

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13